SİDNEY, 7 Haziran (Xinhua) — Yeni Güney Galler Üniversitesi’nden (UNSW Sidney) araştırmacılar, küresel ısınma nedeniyle 2100 yılına kadar dünyadaki mercanların yüzde 76,8’inin hastalığa yakalanabileceği tahmininde bulundu.
Araştırmacılar, Çarşamba günü Ecology Letters dergisinde yayımlanan yeni çalışmalarında küresel mercan hastalığıyla ilgili 108 makaleyi kapsayan bir veri seti oluşturarak meta-analiz yaptı.
Çalışmada, yaz aylarında deniz suyu yüzeyindeki sıcaklık artışının ve haftalık deniz suyu sıcaklık anomalilerinin, mercan hastalığındaki küresel artışla ilişkili olduğu ortaya konuldu.
Çalışmaya göre, 1992-2018 yılları arasında küresel mercan hastalığının yaygınlığı üç kat artarak yüzde 9,92’ye yükseldi. Araştırma modeli, sıcaklıkların yükselmeye devam etmesi durumunda 2100 yılında hastalık yaygınlığının yüzde 76,8’e ulaşabileceğini öngörüyor.
Çalışmanın baş yazarı ve UNSW Sidney’de doktora öğrencisi olan Samantha Burke, bulguların yükselen sıcaklıkların mercan resifleri üzerindeki yıkıcı etkisini vurguladığını ve iklim değişikliğiyle mücadele için acilen eyleme geçilmesine ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Burke, “Mercan hastalığı, küresel olarak mercan ölümlerinin ve resiflerdeki azalmanın ciddi bir nedenidir ve modellememiz durumun daha da kötüye gideceğini tahmin ediyor” dedi.
Burke, dünya çapında mercan hastalığı yaygınlığının arttığı ve yükselen sıcaklıklara çözüm bulmak için acil önlem alınmazsa daha fazla mercanın hastalanacağı konusunda uyarıda bulundu.
Burke, “Okyanus ısındıkça mercan stresi artar ve bağışıklık tepkisi azalabilir” dedi. “Artan sıcaklıklar, hastalığa neden olan patojenler için daha elverişli koşullar da yaratabilir.”
Mevcut aşamada, bilim adamları hastalığa neden olan patojenlerin çoğunu henüz tanımlamış değil.
Burke, “Hastalıkla ilişkili mikropların hastalığın nedeni mi yoksa semptomu mu olduğu hala tam olarak bilinmiyor. Sadece mercanlar hastalanıyor ve dokular ölüyor” dedi.
Burke, “Mevcut mantarlar veya bakteriler hastalığa neden mi oluyor yoksa sadece ölmekte olan dokuyla besleniyor mu, bilemiyoruz. Bunu anlamak için araştırmacıların daha fazla inceleme yapması gerekiyor” diye ekledi.